Evet, yoğun alkoluyarıcıuyuşturucumadde kullanan kişiler tedavi olabilir. Bağımlılıktedavi edilebien bir beyin hastalığıdır.
Özellikle tedavi ilkelerini yerine getiren, tedavi ekibine güvenip, gösterdiği yolu
takip eden kişilerde alkol uyarıcı uyuşturucu maddeyi bırakma oranı çok yüksektir.
Bağımlı ve bağımlı yakınlarının, bağımlı ile aynı çatı altında yaşayanların
unutmaması gereken, bağımlìlık tedavisinin sadece kişinin alkol uyuşturucu
maddeyi bırakması değil, áynı zamanda sosyal yaşamına geri dönmesini ve yaşamını sağlıklı
biçimde sürdürebilmesini de içeren süreç olduğudur. Bu ise alkol ve maddesiz bir yaşam tarzının
yeniden inşa edilmesi ile mümkün olmaktadır.
Bir kişinin yaşamını yeniden inşa etmesi, alkol ve maddesiz bir yaşam tarzını benimseyip, sürdürmesi
ise hastaya rağmen gerçekleşemez. İşte burada, hastanın tedavi olma isteği, arzusu ve kararlılığı devreye girer.
Bağımlılık tedavi edilebilen bir beyin hastalığıdır, ama bu tedavinin hastaya rağmen gerçekleşmesi mümkün değildir.
Bağımlılık tedavisi uzun sürelidir. Kişinin
tedavide kaldığı süre arttıkça, tedavinin başaılı olma ihtimali artar.
Tedavinin süresi kişiden kişiye değişir.
Kişinin 6 ay madde kullanmamasına tıbbi
literatürde “kısmi düzelme” adı verilmektedir. Bu nedenle tedavinin aralıklı da
olsa en az 6 ay sürmesinde yarar vardır. Ancak tedavi süreci en az bir yıl kadar devam
etmelidir. Bir yılın sonunda da gerekli durumlarda tedaviye devam edilmesi
gerektiği bildirilmektedir. Bağımlılıkta tedavinin ömür boyu sürmesi
gerektiğini ileri süren çalışmalar da vardır. Başarılı bağımlılık tedavisinin en az 18 ay sürdüğü yaptığımız istatistiklerde görülmektedir.
Öncelikle kişi başvurduğu
zaman bedeninin maddeden arındırılması gerekir. Buna detoksifikasyon adı
verilir. Eroin gibi bazı maddeler bırakıldığında ciddi yoksunluk belirtileri
ortaya çıkacağı için tıbbi bir tedavinin uygulanmasını gerekli kılar. Özellikle
yoğun alkol kullanan kişilerin madde kullanımını kendi başına bırakması ciddi
tıbbi sorunlar yaratabilir. Bu nedenle maddeleri kontrol altında bırakmak
gereklidir.
Tek başına ilaç tedavisi yeterli değildir. Kişinin kendisini tanıması,
maddeyi kullanma davranışını öğrenmesi, madde kullanma nedenlerini anlaması,
tekrar başlamaması için neler yapması gerektiğini öğrenmesi sağlanır. Bu amaçla
bireysel ve grup terapileri yararlı olmaktadır. Ailenin ve bağımlı kişinin
eğitimi de tedavinin içinde yer almaktadır. Tedavi süresi uzadıkça başarı şansı
artar.
Bağımlılık tedavisindeki
başarı kişiye, çevreye ve yönteme göre değişkenlik gösterir. Tedavide başarıyı
artıran faktörlerden en önemlisi kişinin istekli ve kararlı olmasıdır. Bağımlı
kendini değiştirmeye çalışırken, ailesi de değişimlere uğramayı kabul
etmelidir. Bu noktada ailenin desteği önemlidir.
Bağımlılık tedavisinde başarı
Uzun süreli tedavide
olmak, başarı şansını artırmaktadır. Bağımlılığın tedavisi her tip madde
kullanımı için benzerdir. Eğer kişi kendisinin bağımlı olduğunu unutmaz,
tedaviye uyum gösterir ve yarıda bırakmazsa başarılı olma şansı yüksektir.
Uyarıcı uyuşturucu madde, sigara ve alkol bağımlılığı beyinde
değişiklikler yaratır. Bu biyolojik değişiklikler, kişinin çevresi, psikolojisi
ve sosyal sorunları ile etkileşir. Tedavi ise değişimin gerçekleşmesi ile
mümkün olmaktadır. Değişimin hangi alanlarda olması gerektiği, riskli durumların
belirlenmesi ve buna karşı önlemlerin geliştirilmesi, yeni davranış
modellerinin benimsenmesi ancak belli bazı yardımların alınması ile mümkün
olmaktadır. Bu nedenle kişinin profesyonel destek alması iyileşme şansını
artırır.
Bağımlılık tedavisinde en
önemli etken kişinin istemesi ve bağımlılık tedavisinin kurallarına uymasıdır.
Bunlar gerçekleştikten sonra kişinin kullandığı maddenin büyük bir önemi
yoktur.
Bağımlılıkta kullanılan
ilaçların çoğunluğu, doğrudan bırakmaya yönelik değildir. İlaçlar büyük oranda
kullanılan alkol veya madde kesildiği zaman ortaya çıkan yoksunluk belirtilerini
gidermek amacıyla kullanılmaktadır.
Bu ilaçlardan
benzodiazepinler (diazem, nerivum, xanax, ativan gibi) daha çok sıkıntıyı
azaltmak, uykuyu düzenlemek için yararlı olmaktadır. Ancak bunların bağımlılık
riski de vardır.
Kokain alındığında kişiyi uyarır, canlandırır, keyif
verir. Ancak bu etkileri kısa sürelidir ve bir saat
içinde sonlanır. Etkileri sonlandıktan sonra 15-16
saat süre yoksunluk belirtileri ortaya çıkar.
Metadon ise eroin yerine
geçen ama eroinin yol açtığı bazı zararlara yol açmayan bir ilaçtır. Ancak
metadon da bağımlılık yapan bir ilaçtır, bu nedenle hekim önerisiyle
kullanılmalıdır. Buprenorfin isimli ilaç ta eroin tedavisinde kullanılan ve
eroin yerine geçen, ancak uygun bir şekilde kullanılmadığı takdirde bağımlılık
yapan bir ilaçtır.
Naltrekson, eroin veya
kodein bağımlılığında kullanılabilir. Naltrekson kullanan kişi eroin veya kodein
kullanırsa, maddenin herhangi bir etkisi olmamaktadır. Böylece kişinin maddeyi
kullanması için nedenler ortadan kalkmaktadır.
Campral isimli ilaç alkol
bağımlılığında kullanılır ve alkol isteğini azaltmaya yöneliktir. Antabus ise
kişinin alkol içmesini önlemek amacıyla, kişinin bilgisi dahilinde kullanılması
gereken bir ilaçtır. Antabus kullanan kişi, alkol alırsa şiddetli bir reaksiyon
geçirmektedir. Böylece alkol alımını sınırlamak zorunda kalmaktadır.
Naltrekson'un alkol bağımlılığında isteği azalttığı gösterilmiştir.
Antidepresan ilaçlar ise, alkol veya madde kullanımını bırakan kişilerde ortaya
çıkabilen depresyonu engellemek, kişinin madde üstüne kontrolünü artırmak ve
stres düzeyini düşürmek amacıyla kullanılmaktadır.
Tedavinin
türü kişiden kişiye değişir. Genel olarak ayaktan tedavi daha yararlıdır. Bunun
en önemli nedeni kişinin kendi yaşamını değiştirmeden, bulunduğu çevre ve
koşullar içinde alkol veya uyarıcı uyuşturucu madde kullanmamayı öğrenmesidir. Ancak kişi
kendisini alkol ve maddeden uzak tutamıyor, arkadaş çevresinin baskısına karşı
koyamıyorsa, bu durumda izole edilmesi yani hastaneye yatırılarak tedavi
edilmesi yararlı olacaktır.
Detoksifikasyon tıbbi bir
dönemdir. Kullanılan maddenin bırakıldıktan sonra ortaya çıkan yoksunluk
belirtilerinin kaldırılmasını hedefler. Her maddenin yoksunluk belirtisinin
niteliği ve şiddeti farklıdır. Yoksunluk belirtilerinin şiddeti kişiden kişiye
de değişebilir. Madde kullanımı sırasında bedenin kurduğu denge, madde
bırakıldıktan sonra yeni bir denge oluşturmaya çalışır. İşte bu dönemde önemli
bedensel sorunlar yaşanabilir. Bu bedensel belirtileri gidermek için tıbbi
müdahaleler gerekir.
Detoksifikasyon süreci
tek başına tedavi değildir. Detoksifikasyon aşamasını takiben terapi ve
rehabilitasyon sürecinin başlaması, iyilik sürecini uzatacaktır. Sadece arınma
tedavisi ile tedavi tamamlanmış olmaz. Arınma maddenin vücuttan temizlenme
sürecidir ve tedavinin sadece başlangıcıdır. Arınmadan sonra kişinin kendisini
tanıması, maddeyi kullanma davranışıyla başa çıkmasını öğrenmesi, madde
kullanma nedenlerinin üstesinden gelmesi, tekrar başlamaması için neler yapması
gerektiğini öğrenmesi gerekir. Tedavi süresi uzadıkça başarı şansı artar
Kişinin kendini tanıması, anlaması ve kendini
değerlendirme yetisini kazanmasını,
Madde kullanmaya başlama nedenlerinin
araştırılmasını ve bununla ilgili etkenlerin ortadan kaldırılmaya
çalışılmasını (kişilik sorunları, kendine güvensizlik vb),
Söz konusu maddelerin kendisinde yarattığı
etkileri tanımasını,
Tekrar kullanmaya başlamasının engellenmesi
için gerekli bilgileri ve yetileri kazanmasını,
Altta yatan veya eşlik eden ruhsal sorunların
tedavisini,
Dış dünyaya karşı kendisini hazırlamasını
sağlamaya yöneliktir.
Bu amaçla uygulanan
bireysel ve grup terapilerinin bağımlılığın tedavisinde yeri büyük olmaktadır.
Bağımlılık yineleyen bir
hastalıktır. Genelde madde kullananların birden fazla tedavi girişimleri
vardır. Tedavi girişimi sayısı arttıkça, tedavi şansının azalmadığı
bilinmektedir. Bu nedenle, birkaç kez başarısız tedavi girişimi kişiyi ve
çevresini karamsar kılmamalıdır. Her yeniden kullanmaya başlama, aslında kişi
için öğretici bir süreç olarak görülmelidir. Eğer bu tekrarlardan kişi bir
şeyler öğrenebilirse, bir daha ki sefere yeniden başlamaması için gerekli
önlemleri alabilir. Alkol veya maddeyi bıraktıktan sonraki ilk aylarda tekrar
kullanmaya başlama riski daha yüksektir. Bu nedenle, özellikle ilk bir yıl
içinde kişinin tedavilere devam etmesi büyük önem taşır.
Madde kullanan arkadaşlardan uzak durmak şarttır. Bu
arkadaşlarınızdan uzaklaşmadığınız ve yeni arkadaşlıklar edinmediğiniz sürece
alkol veya madde kullanımına tekrar başlamak kaçınılmazdır.
Maddenin bulunduğu ortamlara girmemek gerekir. Alkol
veya madde bulunan ortamlarda bulunduğunuz sürece dayanamaz ve bunları
kullanmaya başlarsınız. İlk bir kaç sefer kullanmadan durabilirsiniz ancak bir
süre sonra karşı koyamazsınız.
Bir kere bile olsa denememek gerekir. Hep bir kere
denemek istenir. Ancak hep bir kerenin arkasından diğer kullanımlar gelir.
Kendinizi aldatmayın!
Stresle başa çıkmayı öğrenmek gerekir. Stres her an
yeniden alkol veya madde kullanmanıza yol açabilir. Bu nedenle stresle başa
çıkmayı öğrenmelisiniz.
Acil durumlar için önceden planlama yapmak gerekir.
Kişinin canı bazen aniden alkol veya maddeyi isteyebilir. Buna acil durum
diyebiliriz. Acil durumlarda önceden plan yapmadıysanız, o an bir plan yapmak
zor olabilir. Bu nedenle en az üç alternatif planınız olsun.
Hayatınızda boş zaman bırakmamak gerekir. Hayatınızı iyi
planlayın. Planlarınızı haftalık yapın ve boş zaman bırakmayın. Boş zaman
sizin en büyük düşmanınızdır.
Tedaviye sık, uzun ve düzenli devam gerekir. Kısa süreli
tedavide başarı şansı çok düşüktür. Ne kadar sık tedaviye gelirseniz, bırakma
şansınız o kadar artar. Tüm araştırmalar bu yöndedir.
Tedaviye ailenin katılımı başarıyı artırır. Ailenizin
tedaviye katılması için onları cesaretlendirin ve yönlendirin.
Tek başına ilaç tedavisi yeterli
değildir. Terapi sürecine başlanmalıdır. İlaç tedavisi ve arınma sadece bir
başlangıçtır. Kişinin sadece maddeyi bırakmaya istekli olması yeterli
değildir. Bağımlılık tedavisinde esas olan kişinin yaşamını ve kendisini
tümüyle değiştirmeye karar vermesidir. Kişi sadece bağımlı olduğu tek bir
maddeyi bırakarak tedaviyi başaramaz. Çünkü bağımlılık bir bütündür. Kişinin
bütün yaşamı içine girmiştir.
Eğer bağımlıysanız, kullandığınız maddeyi tamamen bırakmak
gerekir. Bağımlı olan kişilerde kullanılan alkol veya maddeyi azaltmak mümkün
değildir. Tabi ki bunu deneyebilirsiniz, ancak tüm araştırmalar bağımlı
kişilerin kullandıkları maddeyi bırakmadıkları azalttıkları zaman, tekrar eskisi
gibi kullanmaya başladıklarını göstermektedir.
Aslında tüm
maddeleri bırakmak daha doğrudur. Çünkü, sadece kullandığınız maddeyi bırakmak
yeterli olmaz. Diğer maddeleri kullanmaya devam ederseniz, madde kullanım
alışkanlığınız devam etmiş olacaktır. Başka maddelerin verdiği etkiler
dolayısıyla kontrolü kaybedecek ve bıraktığınız maddeyi de tekrar kullanmaya
başlama ihtimaliniz yüksek olacaktır.
Tedaviye karar vermek bağımlı için çok önemli bir süreçtir.
Karar verme tek bir aşamadan oluşmaz. Kişi önce madde kullanımının kendisine
getirdiği zararların haberi yoktur ya da bunların farkında değildir. Daha sonra
farkındalık dönemi gelir. Kişi artık madde kullanımının kendisi için zararlı
olduğunu kabul etmektedir. Ancak henüz bırakıp bırakmamaya karar verememiştir.
Bu noktadan sonra madde kullanmayı bırakmaya karar verme aşaması gelir. Karar
vermiştir ancak bunun için bir eylemde bulunmamıştır. Daha sonra bırakmak için
girişimlerde bulunur ve bırakır. Bıraktıktan sonra ise, tekrar başlamamak için
karar vermesi gereklidir.
Detoksifikasyon süreci tek başına tedavi değildir.
Detoksifikasyon aşamasını takiben terapi ve rehabilitasyon sürecinin başlaması,
iyilik sürecini uzatacaktır.
Bağımlılık terapisi
Terapi kişinin kendini tanıması, anlaması ve kendini
değerlendirme yetisini kazanmasını, madde kullanmaya başlama nedenlerinin
araştırılmasını ve bununla ilgili etkenlerin ortadan kaldırılmaya çalışılmasını
(kişilik sorunları, güvensizlik vb), sözkonusu maddelerin kendisinde yarattığı
etkileri tanımasını, tekrar kullanmaya başlamasının engellenmesi için gerekli
bilgileri ve yetileri kazanmasını, dış dünyaya karşı kendisini hazırlamasını
sağlamaya yöneliktir.
Rehabilitasyon
Rehabilitasyon, bağımlılığın getirdiği davranış
kalıplarının yıkılıp yerlerine yeni davranış biçimlerinin yerleşmesini, içinde
bulunduğu ortamda diğer insanlar ile ilişki kurmaya başlamasını ve yeni ilişki
biçimlerinin kurulması, madde kullandığı süreç içinde bozulan aile ve çevre
ilişkilerinin tekrar düzenlenmesini içerir. Kişinin tekrar topluma dönmesinin
sağlanması, bozulan dengelerinin kurulması, yeni bir hayat ve davranış biçimini
kazanması oldukça zaman alan bir uğraştır. Yeni bir hayat kurma, kurulan bu yeni
hayata alışma bu dönemde öğrenilir. Bu dönemde aynı zamanda başlanan terapiler
devam etmelidir.
Kişinin yeni bir çevre edinmesi
önemlidir. Bu çevre içinde kişi yaşamayı öğrenecektir. Kendisine bir iş
bulacaktır ya da çeşitli yardım kuruluşlarının desteği ile ona bir iş bulunacak
ve çalışması sağlanacaktır.
Alkol, madde veya kumar bağımlıları tedaviye gelmek
istemeyebilir. Ancak onların tedaviye başvurmasını sağlamak için birçok yol
vardır. Bu nedenle o gelmek istemese bile sizin bir danışmanlık hizmeti almanız
önemlidir. Böylece onun tedaviye başvurmasını sağlanabilir. Bağımlının aile
üyelerinin veya yakınlarının bilgilenmesi ve tutumunda değişiklik yapması bazen
tek başına etkili olabilmektedir.
Aile ve yakınlar kişinin tedavi olma isteğini artırabilir.
Bunu kimi zaman bazı ödüller ile kimi zaman ise baskı ile sağlayabilir. Birçok
aile bağımlıya sonsuz destek sağlamaktadır. Desteklerini çekerler ise durumun
daha kötü olacağı inancındadırlar. Halbuki kişinin durumu bu destek ile daha da
kötüye gitmektedir. Bu nedenle aile desteğini minimal düzeye indirerek bağımlıya
yardımcı olabilir. Hayat koşullarının zorlaşması bağımlının tedavi olma
gereksinimini artıracaktır. Tedavi girişimleri için her zaman açık tutulan
destek teklifi diğer alanlarda kısıtlanmalıdır.
Kişi kendisi istemedikçe ona zorla kullandığı maddeyi
bıraktırma şansı yoktur. Bu nedenle kişinin maddeyi bırakma yönünde motive
olması gerekir.
Tam olarak
bağımlılık gelişti ve kişi tedavi olmaya ya da bırakmaya niyetlenmiyor ise onu
artık zorlamak iyi olacaktır. Bu zorlama, zor kullanarak onu tedaviyi götürmek
anlamında değildir. Onun sorumluluğunu üstlenmesini sağlamak, imkanlarını,
seçeneklerini daraltmak, gösterilen hoşgörünün sınırlı olduğunu hissettirmek,
indirek baskı yöntemleri kullanmak çoğu zaman kişiyi tedaviye zorlar.
Soğukkanlı ve sakin olabilirsiniz. Sakin olmak,
iyice düşünmek ondan sonra harekete geçmek doğru olacaktır.
Kendinizi suçlamayın.Yakınlar önce kendini suçlamaktan
vazgeçmelidir. Ebeveynin kendini suçlaması, kendine ve çocuğuna karşı öfkeye
dönüşebilir.
Konuşmaktan çekinmeyin. Konuşmaktan çekinmemeli ve
konuşmaktan çekinmediğini ebeveyn belli etmelidir. Konuşmaktan korkmak sorunu
çözmeyi değil, ertelemeyi getirir.
Korkutmayın. Tartışma sırasında kullanıcı korkutulur
ise, yalan söylemek zorunda kalabilir. Örneğin, "eğer madde kullandığını duyayım
seni öldürürüm, bacaklarını kırarım" ya da "eğer madde kullanıyor isen, ailemizi
mahvedersin, annenin ölümüne yol açarsın" gibi. Böyle bir durumda
anlaşılmadığını düşünecektir. Madde kullanmakta haklı olduğu düşüncesi
uyanacaktır. Baskı altında kalması tekrar maddeye yönelmesine yol açabilir.
Onun farklı olduğunu kabullenin. Aile çevresinde
böyle bir çocuk görmediklerinden yakınır. Onun zaten farklı bir çocuk olduğu
için madde kullanmaya başladığı unutulmamalıdır.
Duygularınızı kontrol edin. Anne ve baba duygularını
kontrol etmek zorundadır. Her şey yeni başladığını düşünmeli, ümitsizliği bir
kenara bırakmalıdır.
Sınırlarınızı koyun. Anne-baba çocuğuna sınır
koymayı öğrenmelidir. Bu çocukların sınır koymakta ve kurallara uymakta güçlük
çektiğini biliyoruz. Bu nedenle, aile yeni stratejiler geliştirerek, onun
kurallara uymasını sağlamalıdır. Bu kurallar baskı biçiminde olmamalı, ortak bir
yol geliştirilmeye çalışılmalıdır.
Sorumluluğunu almasını sağlayın. Madde bağımlısı
olanlarda, sorumluluk alma ve kendi sorumluluklarını yüklenme oranı çok
düşüktür. Bu kişiler tüm sorumluluklarını başkalarına yüklemeye çalışırlar.
Kendi bedenlerinin sorumluluğunu da almadıkları için, madde kullanımı ne kadar
zarar verirse versin madde kullanmaya devam ederler.
Beklentinizi azaltın. Temel amacınız, onun zarar
görmesini azaltmak olmalıdır. Bambaşka bir çocuk haline getirmek gibi bir hedef
olamaz.
Yeni beceriler kazanın. Örneğin, çok kolay
öfkeleniyorsanız, öfkenizi kontrol etmeyi öğrenin. Çatışmaları çözme yöntemleri
konusunda kendinizi geliştirin.
Yeni stratejiler geliştirin. Bugüne kadar uyguladığı
yöntemlerin başarısız olduğunu kabullenin. Başarısız yöntemler tekrar
uygulanmamalı ve bir kenara bırakılmalıdır. Farklı sorun alanları için, yeni ve
farklı yöntemler geliştirin.
İlk adımı atan olun. Ergenler, ergenliğin verdiği
doğal isyankarlık ortamlarında anne-babaları ile uyuşmayı genelde ret ederler.
Sonuçları ne olursa olsun, her şeyi göze alıp uyuşmazlığı tercih edebilirler. Bu
nedenle öncelikle anne-babanın değişmesi gereklidir. Anne-baba değişince o da
değişmeye başlar.
Onunla iletişimin kalitesini artırın. İyi iletişim
için, iyi dinlemek gerekir. Dinlemek, konuşmak değildir. Onu anlamaktır.
Dinlemek, onu dinlediğini ve anladığını göstermektir.
Hayatınızı sürdürün. Yakınlar, hayatını madde
kullanıcısı üstüne odaklamamalıdır. Bir yandan onunla uğraşırken, hayatını da
sürdürmeye özen göstermelidir. Yoksa kısa sürede yorulur ve yarı yolda kalır.
Öte yandan, ailenin tüm üyelerinin ilgisinin tek kişiye odaklanması sonucu,
madde kullanan kişi bu ilgiyi kaybetmemek için madde kullanmayı da sürdürebilir.
Onu anlayın. O kendi doğrularını yapıyor ve yaşıyor.
Onun doğruları bizim doğrularımızdan farklı olabilir. Eleştirilmesi gereken onun
kendisi değil, davranışları olmalıdır.
Çatışmaları çözün. O öfkeliyken tartışmaktan
kaçınmak gerekir. Çatışma ertelenmelidir. O maddeliyken tartışılmak yerine,
ayıldıktan sonra gerekli olanlar konuşulmalıdır.
Onu destekleyin. Unutmayalım! Onun da yaptığı doğru
şeyler var. Hep onun kötülerinin ya da yanlışlarının üstüne odaklanmak, başarıyı
getirmez. Bu nedenle, olumlu davranışları da görülmeli ve bu davranışları
yüzünden övülmelidir.
Geçmişi unutarak, geleceğe odaklanın. Aile ile daha
önce yaşanan çatışmalar var ise, bunları unutmak, en azından şimdilik kaydı ile
ertelemek yararlıdır. Eğer kişi kullanmaya bıraktıysa onu sürekli bir suçlu gibi
izlemek, potansiyel bir tehlike olarak değerlendirmek, geçen günleri sık sık
gündeme getirip onu suçlamak büyük hatadır. Tekrar başlaması için zemin
hazırlamaktır.
Geri dönüşlerde
hayal kırıklığı yaşamayın.Bağımlılığı bir
hastalık olarak ele alacak olursak, o zaman bir hastalığın alevlenmesini de
normal karşılamak gerekir. Tıpkı bir kalp hastalığında olduğu gibi. Madde
kullanan kişilerin bir süre madde kullanmayı bırakması bile çok önemlidir.
Bıraktığı süre içinde kişinin bedeni kendini yenilemiş, biraz toparlamıştır.